Tuesday, October 22, 2013

Çocuk Gelişimi Üzerine

Geçenlerde bir parkta dolaşırken bir anne ve çocuğunu gördüm. Çocuğun elindeki top bir su birikintisine doğru gidince anne panik halde topun o tarafa gitmesini önlemeye çalıştı. Sanırım topun peşinden çocuğun da suya girmesinden, üzerini kirletmesinden, belki de hasta olmasından korktu..

Neden Unutuyoruz ?

Okuduğumuz şeyleri daha iyi hatırlayabilseydik ne güzel olurdu. Özellikle bilginin yoğun olarak bizlere depo edilmeye çalışıldığı eğitim sisteminde neler yapabiliriz. 

Bu arada eğitim sisteminin amacının sanıldığı gibi bilgi depolamak olmadığını sorgulama, düşünme ve bilgiyi elde etme yeteneklerinin kazandırılması olduğunu hatırlamak isterim.. Bunu ben demiyorum, eğitim alanının otorite kabu edilen akademisyenleri diyor. 

Monday, September 16, 2013

Şimdiye kadar aldığınız en iyi eğitimi tarif edebilir misiniz ?

Kendi adıma, aldığımı en iyi eğitimin özellikleri şöyleydi:

Eğitmen, konusunda gerçek dünya tecrübelerine sahipti ve bunları anılar şeklinde aktardı
Benim itiraz ettiğim konularda bana sorular sorarak nasıl hatalı düşündüğümü buldurdu!
Verdiği bilgiler işlerime uygulayabilmem için örneklerle uygulama yerlerini gösterdi..

Sizler için en başarılı eğitimin özellikleri nelerdir ?

Neden üniversite gençleri hayata hazırlamak (=eğitim) için doğru adres değil

Merhaba

Aklıma gelen fikirleri önce biraz olgunlaştırıp sonra burada paylaşayım istiyorum. Fakat sonra aslında "mutfağın" bu grup olduğunu hatırlıyorum ve burada pişireyim diyorum..

Bir eğitimin ardından

Geçen hafta verdiğim bir eğitimin değerlendirmesi aşağıda. Başlıkları yetişkin eğitimindeki önemli noktalardan başlayarak belirledim. sonra kendim bunun neresinde olduğumu sorguladım. Bu arada yetişkin eğitimi hakkında daha fazla detay için Malcolm Knowles ve eserleri incelenebilir.

Thursday, September 5, 2013

Bir Bebeği, bir yetişkine davrandığımız gibi eleştirseydik ne olurdu ?


Toplumumuzda hataya karşı büyük bir müsamahasızlık var. Bu yüzden yeni birşey denemek çok riskli, çünkü hata yapma ihtimalimiz çok yüksek. Sizin eksik ve kusurlu olduğunuz söylenir, ayıplanırsınız. (Daha topa bile vurmayı beceremiyorsun sen !)

Düşünelim, yeni yürümeye başlayan bir bebeğe, bir yetişkine davrandığımız gibi eleştirsek ne olurdu ? Dünya emekleyen yetişkinlerle dolardı. Neden bebeğe karşı bu kadar hoşgörülüyüz ? Çünü o öğreniyor. Öğrenme odaklı bir süreç içerisinde...

Bizler büyüdükçe performans odaklı bir yaşama bürünürüz. Yani başarıya odaklı, hata yaptığında hemen eleştirilip yargılanacağımızı bildiğimiz bir tutum takınırız. Yeni şeylere teşebbüs etmekten çekiniriz.

Halbuki insan hayatı boyunca öğrenir. İlk defa yapıp mükemmel yapmak ancak peygamberlera has bir şeydir. Bizler yeni hedeflere yürürken - normal olarak- başarısızlığa uğrarız, hatalı yollara gireriz. Başarıya giden yol yanlışlarla doludur.



Japonyada sınıflarda bir öğrenci hatalı birşey söylediğinde öğretmen neden böyle düşündüğünü sorar ve öğernci de izah edermiş. Sınıftakiler de bunu dinler veya katılırlarmış.. Öğrenci hiçbir zaman öğretmen benim ayıplarımı ortaya döküyor diye düşünmezmiş. Çünkü hatalı şeyler sınıfta irdemelek herkes için kazançlı bir yöntem olduğunu hepsi bilirlermiş. Demek toplumdaki kültür yanlışların nasıl değerlendirileceğine yön veriyor.

Evet, Okul öğrenme odaklı bir ortamdır. Sınıf ortamında öğerncilerin hata yapmasına izin verelim. üniversitede ders vermeye başladığımda öğrencilerimden yanlış da olsa fikirlerini söylemelerini istedim. Çoğu hoca soruyu ortaya sorar ama maksadı öğrencilerin cevap vermesi değildir, kendisi hemen akabinde cevaplar. Böyle olmamaya çalıştım. Cevap için sessizlik oldu bekledim..
Fakat öğrenciler, sınıf ve hoca beni ayıplar diye yine de az katılım gösterdiler. Bundan sonra onlardan yanlış cevap vermelerini istedim. cevaplayınca teşekkür ettim, öğrenmemize katkı sağladıkları ve cesaretleri için.

Okul böyle.. Peki hayat nasıl, hayatta başarı için hiç hata yapmamalı mıyız ?

Mesela Wright kardeşlerin uçağı icad etmeleri, 10 yıllarını almış. Eminim pek çok kere yanlış şeyler denediler. Eğer ilk başarısızlıkta bıraksalardı uçak daha geç bir tarihte yine icad edilirdi, yine böyle hata yapabilmeyi göze alabilecek birileri tarafından. Henry Ford ilk denemesinde mi seri otomobil üretimini başardı dersiniz. Bir araştırın derim. Başarı için hata yapmanın son derece normal belki gerekli olduğunu anladınız sanırım.

Başarı için aslolan hata yapmamak değil, hedefinizi yılmadan takip etmek. Buna yabancılar grit diyorlar.

Angela Lee Duckworth'un TED üzerinde yaptığı konuşmayı dinleyebilrsiniz..


Artık kendimizden başlayarak hatalara daha hoşgörülü bakabilir miyiz? Yoksa büyüyemeyeceğiz !

Friday, August 30, 2013

Okul Sistemi ve fabrika

Mevcut kitle eğitim sistemimiz 1900'lü yıllarınn başında, endüstri devrimine ve fabrika sistemine bakılarak tasarlandı. Öğrenciler (hammade) aynı yaş gruplarına (cinslere) bölünerek, öğretmenlerin (fabrika işçileri) belirli bilgi ve becerileri (işlenmiş ürün) kazandırmaları beklenir. Öğrenciler tıpkı bir üretim hattı gibi sınıflara bölünür ve ilerletilir. Eğitilmiş öğrencinin (Ürünün) ne kadar başarılı olduğu bir takım standart testlerle anlaşılır.

Bu sistemin endüstri devrimindeki fabrika modeline bakılarak tasarlanmış olması onu irdemelek için yeter bir sebeptir.

Tuesday, August 27, 2013

Bir ders nasıl tasarlanır -1

Yeni bir ders vereceksiniz, dersi nasıl tasarlarsınız ? yani neleri anlatacağınıza, nasıl anlatacağınıza nasıl karar verirsiniz. Bu soruya verilecek cevap Nasıl sunum hazırlanır veya nasıl kitap yazılır sorularına da ışık tutacaktır.

Kaos mu fırsat mı ?

Eğitim alanına ilk girdiğimde pek çok farklı teori ile karşılaştım. Mesela "insan nasıl öğrenir" sorusuna cevap verebilmek için farklı zamanlarda farklı teoriler geliştirilmiş.

Friday, August 23, 2013

Uzman ve acemi arasındaki fark nedir ?

Uzmanın bilgileri konunun temel ilkeleri etrafında organize edilmiştir. Acemi kişinin ise bilgileri dağınık bir halde zihninde durur. 

Wednesday, August 21, 2013

Ezberlemek ve Anlamak



Bir öğrenci acaba ezberledi mi, yoksa öğrendi mi  nasıl ölçeriz ?

Monday, August 19, 2013

Neden öğrenemiyoruz ve neden unutuyoruz ?

1- Hep şöyle düşünmüşümdür: öğrenme, bir insanın zihnine bilgi transferidir. Ama bu doğru değil. çoğu eğitimci, öğrenmeyi bir davranış değişikliği olarak tanımlıyor. Bu yüzden öğrencileri "bilir" değil, "yapabilir" kılmamız gerekir. 

Şimdi düşünelim.. En iyi öğrenme ne zamanlar oldu hayatımızda ? 


Eğitim sonrası katılımcılar ne hissetmeli

Davranışlarımızın arkasında yatan temel etken paradigmalarımızdır, Yani dünyayı nasıl gördüğümüz. Eğiim verirken de bir paradigmayla hareket ediyoruzdur, farkında olalım veya olmayalım.. Bunu ortaya çıkarmak için kendimize şöyle bir soru soruyorum

Eğitimin sonunda katılımcıların nasıl hissetmesini isterdiniz ?
a- Bu eğitmen çok iyi
b- Bu kurs çok iyi

şimdi devam etmeden önce biraz düşünüp cevap bulmanızı istiyorum...

MOOC hakkında

MOOC (Massive Open Online Course) anlamına geliyor.. Şimdiye kadar eğitimler yüz-yüzeden online ortamlara taşındı. Fakat burada beklenilen başarılar sağlanamadı.. Bence sebebi şu:
Yüz-yüze (face-to-face- f2f) eğitimler zaten üniversite ortamında yaygın olarak kullanılmaya devam etti. Online eğitimler, f2f eğitimlerle boy ölçüşemediler. 

Thursday, August 1, 2013

Başlarken

Eğitim alanına ilgi duyan biri olarak bu alanda yapacak çok şey var diye görüyorum. Nasıl web teknolojilerinde web 2.0 ile bir paradigma değişimi yaşandı çünkü teknoloji buna hazırdı, sadece zihinlerde bu değişimi yapmak gerekiyordu, aynen onun gibi eğitim alanında da pek çok güzel şey zaten var ve bunlar zihinlerde yer etmeli ve hayat bulmalı. Bu grupla, zaten var olan ve sizlerde saklı bulunan bilgi ve tercrüebleri açığa çıkarmak ve eğitim alanında iyileştirmeler yapılmasını istiyorum.

Geçmişe baktığımda okul hayatında zayi olan çok şey görüyorum. Bunların ilaçları elimizde ve kullanılmayı bekliyor. Tek başıma değil ama Bu grupla bunu başarmayı istiyorum.. 

Bunun bizlerin sorumluluğu olduğunu düşünüyorum..

Tuzu olan veya yemek yemek isteyen buyursun...